Gönderen Konu: GÖRSEL SANATLAR MÜFREDAT PROGRAMIYLA İLGİLİ ÖNERİLERİNİZİ BEKLİYORUZ.  (Okunma sayısı 98926 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı renklerintanrıçası

  • (renklerintanrıçası)
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.438
  • Karizma Puanı: 372
  • Resim Yarışmalarına Kesinlikle Katılmayacağım....

Genel olarak düşünüldüğünde programda büyük çapta aksilikler söz konusu.Ders saati yetersizliği apayrı bir sorun.Program oluşturulurken günümüz yada şuan ki durm gözönünde bulundurlumamıştır mutlaka.Geleceğe yönelik bir uygulamasöz konusu.Buda zamnla oturacaktır mutlaka.. Açıkcası program daha oluşum aşamasında.Bazı konular ders iki saat bile uzun bir zamna yayılamsı sıkıcı.
   Eser inceleme ,karşılaştırma,müzecilik eğitimi.Burda amaç kültürel tarihi ve sanatsal değerlerin farkıan varma olsa bile.Olaya programa bakıldığında Güzel sanatlar lisiesi yada ilköğretimde alanlara ayrılmış öğrencilerin işlediği program niteliğinde.Geleceğe yönelik olarak düşünüldüğünde düzeltme ve değerlendirmeler sonucu mutlaka düzene girecektir.
  Türkiyede Çocuklaırn ilköğretimden önce eğitilme aşaması yani Anaoukulun daki eğitim bilinçlendiğinde sorunun temelden çözüldüğü taktirde temeli kuvvetli gelen öğrencilere sadece görsel santlar programı değil,programlarda yapılan değişiklikler amacına ulaşacaktır.Fiziki vb.koşullarda bir süre sonra oturmaya başlayacakıtr.Sadece zaman ihtiyaç var.
 Programı kesin hükümlerele yargılamak sonuç vermez.Karışıklıklar ,konuların dağılımı,kazanımlar ,etkinlikleri burada yeniden düzenlersek daha kolay çözüme ulaşabilirz.
 Yakında görüşlerimi bildirmeyi düşünüyorum.
 
 
« Son Düzenleme: 05 Mayıs 2008, 13:07:00 Gönderen: renktanrıçası »
Dünya üzerinde en güçlü silah, ateşlenmiş insan ruhudur.

Çevrimdışı lüƃǝşʎɐ

  • Ayşe+:)
  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.608
  • Karizma Puanı: 1293
            Programda gördüğüm eksikliklerden birini sizlerin görüşüne sunmak istiyorum arkadaşlar.Eğer atladığım ve ya hesaba katmadığım bir nokta varsa lütfen Görsel Sanat Kültüründeki kazanımlara göre beni eleştiriniz.Eğer yanlış bir şeyler varsa ancak birbirimizi ve ya programı yapıcı bir şekilde eleştirerek doğru sonuca ulaşabiliriz.Bir şeye yanlış, hatalı, olmamış diyebilmek çok kolaydır önemli olan yanlış ne ? veya nerde? onu bulmak ve çözüme kavuşturmaktır.Konuyu da bu amaçla açtım.Ders saatleri , atölye kaçınılmaz bir sorun bunu tabii ki onaylamıyorum ancak lütfen iyi şartlardan kötü şartlara her arkadaşımızın kullanabileceği şekilde konuyu ele alalım ki adil bir değerlendirme olsun.

           Görsel Sanat Kültüründe 1. sınıftan alarak 8. sınıfa kadar basitten zora doğru bir eser inceleme,analiz etme, yorumlama ve yargılama kazanımlarının olduğunu görüyorum.Bence bir eseri bırakın herhangi bir şey hakkında her anlamda konuşabilmek için o şey hakkında bilgi sahibi olmak gerekir.Mesela bu, bana futbol seyrettirip "oyunu eleştir." demekten farksızdır.Size diyebileceğim tek şey " top yuvarlaktır." 110b 740a  benim bu konuda yorum yapabilmem için konu ile ilgili bilgiye sahip olmam, güncel futbol olaylarını gerek yazılı medya gerekse görsel medyadan takip etmem gerekir.

        Şimdi asıl konuya geleyim.Bir kişinin(öğrenci ve ya başkası) bir eser hakkında her yönden konuşabilmesi için öncelikle o eserle ilgili bilgiye sahip olması ve ya güncel sanat olaylarını yazılı ve görsel medya aracılığı ile takip etmesi gerekmektedir.Kaç ailenin evine sanat kültürünü destekleyici gazete giriyor ve ya hangi gazetede güncel sanat haberleri var?Kaç görsel medya sanatsal olaylardan haberdar ediyor? Ve kaç aile güncel sanat olaylarını takip edebiliyor ki öğrencilerimiz yorum yapabilsin.Bu nedenle bence burda öğrenci merkezli hazırlanmış program gereği öğrencilere araştırma yaptırılıp imkanı olan öğretmen arkadaşlarımız için slaytlar yolu ile imkanı olmayanlar için de tahtaya asabileceğimiz arşivlerinde bulunan kaynak resimler yoluyla önce sanatın tarihi hakkında bilgi verilmesi gerekiyor.Ancak burda da sorun var.Buna da daha sonra değineceğim.Biliyorsunuz zaten çoğumuzun ortak sorunu bu da...öğrencilerin internetten bilgi araştırıp kağıda dökmesi ile ilgili...kısaca sanat tarihi konuları bence yeterince alınmamış.1. sınıftan itibaren bu işe başlıyoruz ki çoğumuz 1 den 3 e kadar giremiyor zaten.Ama bilgiyi 8. sınıfta veriyoruz.Bu bence yanlış olan nokta ve çözüm önerisi olarak burda sanat tarihi konularının aşama aşama sınıflara bölünerek kazanımlar halinde yerleştirmesinin yapılması ve eser incelemenin de bu esaslara göre takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum.Bence görsel sanat kültüründe diğer kazanımlardan daha öncelikli olması gereken bu konu ile ilgili bir kazanımdır.
Müze bilinci konusunda düşündüklerimi de daha sonra paylaşacağım.Sizler de paylaşın lütfen. 570a
« Son Düzenleme: 06 Mayıs 2008, 04:47:03 Gönderen: kybele »

Çevrimdışı tanerbey

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 2.990
  • Karizma Puanı: 1330
Ayşegül hocam bu sorunu gayet güzel açıklamışsınız aslında. Bizlerden bir yıl içinde bir saatik derste hem görsel sanat kültürü, hem müze bilinci hem de teknik bilgi vermemiz bekleniyor ki bunu başarabilmek mucize aslında.

Çevrimdışı renklerintanrıçası

  • (renklerintanrıçası)
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.438
  • Karizma Puanı: 372
  • Resim Yarışmalarına Kesinlikle Katılmayacağım....
Ayşegül hocam bu konuda hem fikiriz.İmkanlarımız olsa dahi çocuğun yaş dönemine inildiğinde ilgi alanlarına yönelindiğinde bu konular da özel eğitim alması ve ancak bu yorumu gözlem ve analizi yapabilmesi mümkündür.
  BAhsettiğiniz gibi 1-8 sınıf programında konular yavaş yavaş temelden öğrenci seviyesine indirgenilerek dağıtım yapılmalıdır.Ayrıca müze bilinci kazandırmadki amaç çocuğun kendi kültür ve değerlerinin farkına varıp koruma ve gelecek nesillere aktarbilme bilincine varmasını sağlamaktır.
 Konunun bu karad uzun alınması ve detaylandırılması yanlış.Sanki ders sanat tarihinden ibaret,çocuklar (6-14yaş arası)resim yaparak kendilerini ifade edebilmekte ve bu dönemde sanatsal ve diğer gelişimleri tamamlamaktadır.Bu nedenle teknik vb konuların daha fazla yer verilmesi gerekmektedir.
Dünya üzerinde en güçlü silah, ateşlenmiş insan ruhudur.

Çevrimdışı lüƃǝşʎɐ

  • Ayşe+:)
  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.608
  • Karizma Puanı: 1293
          Aslında müfredatı tamamen baştan sona uygulamak yerine az ama tüm kazanımları içeren ve oranını bizim belirleyeceğimiz bir program hazırlamak daha yerinde olur.Çünkü zaman açısından çok etkinlik alıp bu kadar değerlendirmeyi yapmak kesinlikle olanaksız.Özellikle kalabalık sınıflarda.. Konular tamamlanıncaya kadar, öğrencilerin hem sınıf içindeki tutum ve davranışlarının değerlendireceğiz hem ortaya çıkan sanatsal ürünü değerlendireceğiz, hem de zekâ türünü göz önüne alarak öğrencileri bireysel olarak yetenekleri ölçüsünde değerlendireceğiz... 1 ders saati olan bir ders için bunları yapmak olanaksız.En azından kendim için böyle düşünüyorum.

         Aslında Görsel Sanatlarda Biçimlendirme,Görsel Sanat Kültürü ve Müze Bilinci etkinliklerini programımıza alırken oranlama yapabiliriz. 520a Lise müfredat programında bu oranlama belliydi ama bizde sınır konmamış sanırım.Ya da ben hatırlamıyorum.Mesela Görsel Sanatlarda Biçimlendirme için yüzde 70+ Görsel Sanat Kültürü için yüzde 20+ Müze Bilinci için yüzde 10 gibi kriterler konulabilir.Ya da herkes okul şartlarına ve ya sınıflara göre bu oranı değiştirebilir bence.   520a

           Çünkü müfredatı baştan sona uygulamak amacından daha çok, öğrencilere bütün zekâ türlerini kullandırarak görsel zekânın gelişimini sağlayacak, bununla birlikte estetik algının oluşumunu ve öğrencilerin yaratıcılık duygularını harekete geçirerek farklı sanat ürünleri ortaya çıkarılmasını sağlayacak kadar etkinlik yeterli kalabalığa gerek yok bence.Sergi konusuna gelince ben bunu çok düşünmüyorum.Her öğrencimi kendi bireysel yetenekleri ölçüsünde değerlendirdiğime göre ne yaptılarsa sergiye koyacağım.Sanatçı yetiştirmiyorum.Zaten izleyenlere göre hareket edersem onların kriterleri zaten belli...çocuklar mutlu olsun yeter. Mümkün olduğunca her çocuğumun bir çalışmasını sergiye koymayı düşünüyorum.
           Tabii bunun yanında müze bilincindeki bazı kazanımların bu şartlarda uygulaması biraz zor.Herkes bunu uygulayamaz.Çünkü her okulda teknolojik araç-gereç donanımı yeterli değil.Mesela internet üzerinden sanal müze turları herkes yapamaz.Bu durumda bazı kazanımların maalesef plana alınmaması gerekiyor.
« Son Düzenleme: 07 Mayıs 2008, 08:58:10 Gönderen: kybele »

Çevrimdışı B૯ηбüL

  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 4.432
  • Karizma Puanı: 1631
    • seyfullah sünbül
Benimde en saçma bulduğum müze gezisi olayı,biz bulunduğumuz kasabada bırakın müze gezmeyi yıl sonu gezisinde bile sıkıntı yaşıyoruz üstelik,zaten sosyal bilgiler uygarlıklar konusuyla çakışan konularımız var ve hatta ben o konuları sosyal kitabından işledim  740a
Daha önce bu tarz eleştirel konularımız olmuştu , sürekli ders saatinin yetmediğini oradada hep konuşmuştuk..Ayşegülcüm seninde belirttiğin gibi ya bazı kazanımların plana alınmaması gerekiyor yada tüm bunları uygulamamız illaki şartsa ders saatimizi bakanlığın değiştirmesi gerekiyor canım..
Ben kırsalda çalışıyorum ve kel alaka yöntemlerle ders yapmaya çalışıyoruz hele de yeni müfredat çok zorluyor benide çocuklarıda..
« Son Düzenleme: 07 Mayıs 2008, 00:49:42 Gönderen: ..þ૯ηбüL.. »

Çevrimdışı Fîģũ®âtĩƒ

  • :)
  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 5.203
  • Karizma Puanı: 1637
ayşegulcum bence de mufredatla öğretmenler kendı çevre ve sınıf ortamlarına göre konularını yenıden şekıllendırebılırler , sanat tarıhını de taner hocamın dedıgı gıbı 1 yılda veremeyız mutlaka zamana yayarak yapabılırız mesela ben 3. sınıflara sınıf ogretmenının rıcasıyla nuri abacın lokanta resmını yorumladım ve onların anlayabılecegı şekılde sanatcının eserlerınden bahsettık çok yararlı bır ders oldu ve aynı yontem aynı tarz konu 6. sınıfların van gogh yıldızlı gece eserını ele alıp ınceleme olarak var zaten aslında programda kucuk sınıflardan buyuk sınıflara aynı paralelde yanı egıtımımız her yenı yılda yenı bır öğrenme oluşumu olarak karşımıza çıkacak ben yenı mufredatta hayal gucune dayalı çalışmaların daha da agırlıklı oldugunu gordum ama malesef bır gercekte varkı öğretmenler , çevre , BİLMEDEN öğrencının yaratıcılıgını öldürmüş oluyorlar ve 4 .sınıfa geldıklerınde bız onları devraldıgımızda sadece ev , resmın ortasında bır nehır ve bır agac yapmayı resım yamak sanıp bunun dısına cıkmakta zorlanıyorlar 4.sınıflarım baslangıcta konularımızı işlerken bana _ öğretmenım biz ne zaman resım yapacagız dıyorlardı bende yapıyoruz ya derslerımızde çalışmalar dedıgımde _hayır bunlar resım degıl hanı ev ağac yapıyoruz ya diyorlardı ..neler yapacaklarını görmek için onları bıraktıgımdaysa aynı tek tip ev ve tek bır tane ağaç ; ağaçlarda tek tip aynı ....
çocugun hayal gucu ne zaman sekıllenır ?? 4. sınıf ta geç bıle kalmıs oluyoruz bence neden 1. sınıftan ıtıbaren bız brans ogretmenlerı derse gıremesın ?? keşke bu dogrultuda da bırseyler yapılabılseydi diyorum ; müze egıtımı gercekten de planda çok uzun alınmıs ama bız yenıden sekıllendırıp ele alabılırız ; müze konusunu ben ınternet ortamında işliyorum ; yalnız bır gercek te varki dıger konularıma kıyasla muzecilik konularında öğrencılerım çok sıkılıyorlar ve ılgılerını cekmek ıcın mıtolojıden yararlanıp mıtolojık hıkayelerle yenıden ılgılerını canlandırmaya çalışıyorum yada türkçe öğretmenımızle işbirliği yapıp ; anadolu efsanelerinden yararlanıyorum .... belkı muzecılık konularında da mufredatta tıpkı dıger konulardaki etkınlık örneklerıne benzer etkınlıklerde gelıştırebilinir niye olmasın ??? 
« Son Düzenleme: 07 Mayıs 2008, 21:16:02 Gönderen: ..Hale.. »

Çevrimdışı lüƃǝşʎɐ

  • Ayşe+:)
  • Yönetim K.Ü
  • Uzman
  • *
  • İleti: 3.608
  • Karizma Puanı: 1293
      Görsel sanatlar eğitiminde tekniğin amaç olmadığı, bir anlatım aracı olduğu düşünülerek müfredat teknik öğretiminden uzak tutularak hazırlanmıştır.Ancak teknik bilgisi olmadan da öğrenci elindeki malzemeyi şekillendirmekte ve ya kullanmakta zorlanmaktadır.Bu nedenle bence teknik öğretiminden uzak olması da müfredatı olumsuz etkileyen noktalardan biridir.

       Yeni müfredat programında daha çok tasarıma yer verilmiş kazanımların olduğunu kişisel ve sosyal değerlere önem veren kazanımların az olduğunu gözlemliyorum.Biz etkinliklerimizi kazanımlara göre şekillendirebiliyoruz ancak bu tür konuları kazanımlara göre planımıza almamız kazanımların bu konuların içeriğinden biraz uzak olması nedeniyle güç olmaktadır.

     Programın geliştirilmesinde öğrenme ve öğretme yaklaşımı olarak öğrencilerin öğrenme sürecine aktif katılımını gerektiren yapılandırıcı yaklaşım esas alınmıştır. Bu yüzden program, öğrenci merkezli ve öğrencinin yaparak-yaşayarak-düşünerek öğrenmesini öngören bir özelliğe sahiptir.Ancak çoğu bölgelerde bilişim teknolojilerinin yetersizliği, maddi imkanların kısıtlı oluşu,her evde öğrencinin internet imkanlarının olmayışı gibi nedenlerle öğrencilerimizin konuya hazırlanmaları sürekli mümkün olamamaktadır.Kütüphanelerimiz de bu anlamda yetersizdir.Bunun için de konuların işlenişinde çoğu bölgelerimizde öğretmen merkezli bir yaklaşım söz konusudur.Bazı kazanımlar maalesef her okulun şartlarına şu anda uygun değildir.Bu nedenle bence çoğu bölgemizde bu kazanımlar plana alınamamaktadır.Öğrencilerimiz uygulayarak öğrenmek istedikleri için de müfredatta örnek niteliğinde verilen etkinlikler sıkıcı gelmektedir. Görsel sanatlarda biçimlendirme kazanımları ile birleştirerek her öğretmen kendi şartlarına göre uygulaması olan bir etkinlik seçmeli ve uygulayarak öğrenme sağlamalıdır. Bu nedenle müze bilinci kazanımları daha esnek hale getirilmeli ve öğretmenin rahatça etkinlik seçebilmesine olanak sağlamalıdır.

        Ayrıca taner öğretmenimin dediği gibi müze bilinci kazanımları müfredatta 1 ders saati olan bir ders için çok geniş tutulmuştur. Müze bilinci kazanımlarının da tekrar ele alınıp sınıf seviyelerine göre daha netleşmesi ve süreye uygun hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
« Son Düzenleme: 18 Haziran 2008, 02:44:07 Gönderen: kybele »

Çevrimdışı kotaz

  • Üye
  • *
  • İleti: 35
  • Karizma Puanı: 66
    • özçağ
yeni proğramı öğrenci merkezli olmaya yönelik görüyorum,öğrenci aktif öğretmen yol gösterici
fakat öğrencinin temel becerileri kazanamadığı kanısındayım,çocuklar çizgisel gelişimi tam olarak gercekleştirememekte buna cevre, okul ,araç gerec ve materyal eksiklikleri de eklenince yeni proğramın olumsuz yönlerinin daha çok olduğunu görülüyor. yeni proğramda birtakım değerlendirme formları isteniyor grup değerlendirme,öz değerlendirme vb. bu formların görsel sanatlar dersi için gerkli görüyorum fakat yararlı olduğunu düşünmüyorum 1 saat olan derste öğretmen dersaatini karşılamak amacıyla 25-30 sınıfın dersine girmekte her öğrenci için bu formların doldurulması düşünüldüğünde mütüş bir kağıt demek ve bir saatlik derste bunları yapmak yeterli gelmemekte her etkinlik sonrası istenen öz değerlendirme formlarının doldurulması için bir ders saati gidiyor dolayısıyla hem zaman hemde kamütiş kağıt demektir. bir saat yeterli gelmemekte konular haftalara yayılarak işlenmek zorunda kalınıyor.işlenen konu bir hafta sonrasına kalınca çalışmaların takibi ve konrölü zorlaşıyor,öğrenci çalışmasını kendisi yapmaya biliyor,konu öğretmenin gözetiminde öğrenci tarafından orada yapılmalı.
görsel sanatlarda biçimlendirme,görselanatlar kültürü kazanımları doğrultusunda verieln  konuların iyi olduğunu düşünüyorum müze bilinci kazanımları başlığı altında verilen konuların amacına ulaşamadığını söylemek zorundayım.müze bilinci güzel düşünülmüş fakat bu kazanımları gercekleştirmek için yeterli zaman bulunmamakta,heryerde müze olmadığını biliyoruz ve hangi öğrenciyi hangi zamanlarda nasıl müzelere götüreceğiz,müzelere götüremediğmiz gibi her okulun bu konuyu gercekleştirecek metaryeli yok,bilişim teknoloji yetersizlikleri diye biliriz.
     genel olarak yeni proğramda  yeneteği ortaya cıkaracak pek fazla bişey görülmüyor sadece bir saatlik zamanı coçukların hoş bir şekilde gecirmelerini istiyor.


aysima80

  • Ziyaretçi
program hakkında yapılan yorumları,eleştirileri inceledim,sanırım herkez bir çok konuda aynı fikirde,bunları tekrarlamak istemiyorum ama bir kaç şey söyleyebilirim:
müfredat bence daha esnek olmalı,hatta bazı konular farklı çevrelere göre içerik aynı olabilir ama şekil olarak farklı olmalı bence,yani bir nevi seçmeli konu olmalı müfredatta,ve öğretmen bulunduğu çevreye göre bunlardan uygun olanı seçmeli,bu çeşitlilik de yıllık planlara aktarılmalı bana kalırsa.
diğer bir önerim ise, neden diğer derslerde var olan ders kitapları devlet tarafından karşılanırken yetenek dersleri için böyle bir uygulamanın olmaması,yetenek dersleri için de devlet öğrencilere gerekli yardımı sene başında vermeli,çünkü maddi yetersizlikler yüzünden öğrenciler malzeme almakta zorlanıyor ya da köy okullarında malzeme sıkıntısı çekiliyor,zaten yetenek dersleri fazla önemsenmiyor,devlet de gerekli desteği vermeyince yetenek dersleri boş dersmiş gibi algılanıyor.
ders saati hakkında yorum yapmak istemiyorum çünkü zaten sürenin azlığından bütün öğretmeler şikayetçi,bunu her ortamda da dile getiriyoruz zaten.
değerlendirme formlarına da gelince:güzel bir uygulama ama gerçekleştirilmesi ütopik geliyor bana,bunun nedenlerinden biri de ders saatinin yetersiz oluşu,diğer bir neden kağıt israfı, saklama koşulları.bunun için daha ekonomik ve gerçekleştirilebilir bir uygulamanın olması,şimdilik bu konu hakkında bir çözüm önerisi getiremiyorum  maalesef..
ayrıca yetenek derslerine 1.sınıftan itibaren branş öğretmenlerinin girmesi taraftarıyım,çünkü sınıf öğretmenleri yetenek derslerini yeterince işlemiyor,genelde serbest çalışma şeklinde sınıf defterlerine işliyorlar,böyle olunca da öğrenciler kalıplaşmış çizimlerin ötesine çıkamıyor,hayalgüçleri kısıtlanıyor ister istemez,sonuç itibariyle 8.sınıf ile1. sınıf arasında çok da bir fark gözlenemiyor,nasıl ki bir matematik dersinde alt yapı önemliyse yetenek dersleri için de bu geçerli,ben ana renkleri 4. sınıflarda işlerken 8. sınıflarda  da aynı konuyu işlemek zorunda kaldım,öğrenciler en temel renk bilgisinden bile yoksun.
müze bilincine gelince:öğrenciler bu konularda çok fazla sıkıntı yaşadı,bulunduğum şehirde müze yok,okul kütüphanesinde bu konuda yardımcı kaynak yok,bilgisayar laboratuvarında ders işlemek için öğretmen arkadaşlarla sıraya giriyoruz,bu arada bizim konu da çoktan tedaülden kalkmış oluyor,zaten idarecilerimizin yarışma sevdası yüzünden normal konularımızı geriden takip ediyoruz.bu yıl her yarışmaya katıldık ve hepsinden ödüller aldık ama maaalesef bu yeni müfredat konuları çok pasif bir şekilde işlendi bu yüzden,
konu açılmışken idarecilerimizin bu dersi sadece okul için bir reklam aracı olarak görmesi(yarışmalara katılımın neredeyse zorunlu kılınması) işimizi iyice zorluyor.
müze bilinci konusu daha esnek olmalı ve bu kadar fazla olmamalı bana kalırsa,bu yaşımda ben bile sıkılıyorum,öğrencileri düşünemiyorum,kalan zamanı ise el becerilerine dayanan etkinliklere bırakılması taraftarıyım.