Gönderen Konu: Beyin fırtınası  (Okunma sayısı 1810 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

F@tos

  • Ziyaretçi
Beyin fırtınası
« : 29 Ekim 2007, 11:01:36 »

          Amerikalı Edwin Land 1943"te sahilde küçük kızının fotoğrafını çektiği zaman kızı sabırsızlıkla, "Baba! Niçin resmi hemen simdi göremiyorum ?" diye sormuştu. Bu soru babayı düşünmeye sevk etti. Düşünmesinin semeresini ise, ona ün kazandıran Polaroid makineyi geliştirerek gördü.Burada küçük kızın, o güne kadar düşünülmemiş veya hayata geçirilememiş bir olay için babasına ilham kaynağı olmuştur.Yeni kesif ve icatlara zemin hazırlayan müessir yollardan biri de beyin fırtınasıdır (Brainstorming).

        Beyin fırtınasının temel prensibi sudur: Bir problemi çözmekle görevlendirilen bir grubun üyeleri mümkün olduğu kadar kadar çok fikir üretirler.Buradaki problem illâ da bir sıkıntılı durum olmayabilir (Negatif problem). Olumlu bir problem de olabilir.Meselâ bir şirket, yıl sonunda elde ettiği kâri en verimli bir şekilde nasıl kullanacağını bir beyin fırtınası seansı ile halledebilir.Beyin fırtınası seanslarında üretilen fikirler mantıksız, sıra dışı, çılgınca ve görünüşte imkânsız olabilirler. Burada temel kaide, kesinlikle eleştiri ve kritik olmaması. "Nasil olur?, bu da mi olur ? yahu, hadi be sende !, kafayı mi yedin !! ?" türünden sözler henüz yeni ortaya çıkmış veya çıkacak olan fikri hemen yok edebilir.

       Albert Einstein bu konuda söyle demistir: " Ortaya atılan yeni fikirlerde bir ilginçlik, saçmalık yoksa bu fikirde umut yok demektir." Dahası başlangıçta aptalca imiş gibi görünen bir fikir, beyin fırtınası ekibinin diğer üyeleri üzerinde müspet tesirler icra edebilir.Beyin fırtınası seansında görüşler yüksek sesle söylenmeli ve hemen kaydedilmelidir. 30-40 dk"lik bir seanstan sonra bütün fikirler üyeler tarafından değerlendirilerek en iyi fikir çözüm olarak seçilir.

       Beynimizin sağ tarafı, zihindeki resimlerle veya hikâyelerle ilgilenmekten ve çapraz bağıntılar kurmaktan hoşlanır. Beyin fırtınaları çalışmaları sağ beyni uyarır.

       Yapılan çalışmalar çocukların (bilhassa 2-7 yas arası) okula gitmeden önce, okul dönemine göre sağ beyni dokuz kat daha fazla kullandıklarını ortaya koymuştur. Yani çocuklar yeni (mucitçe) fikirleri daha fazla üretirler. Durum böyle iken niçin uzun yıllardan beri hiçbir bilim adamımız Nobel mükâfatı almamıştır? Niçin bütün yeni buluş ve icatlar başkaları tarafından yapılmaktadır? Son yüz yıldaki patentlerin yüzde kaçı bize aittir? Cevaplardan bir tanesi, okullarımızda beyin fırtınası gibi yenilikçi düşüncelerin yeterince öğretilmemesi olabilir.

       Okullarımızda genellikle meraklı sorular pek teşvik edilmemekte, aksine, çocuklardan kalıplar içinde düşünmeleri ve önceden hazırlanmış cevapları vermeleri istenmektedir. Yeri gelmişken tarihimizdeki duruma kısaca bir göz atıp Mimar Sinanlar"in, Itrîler"in, Fatihler"in, Hazerfenler"in, Gazaliler"in nasıl yetiştiğini daha iyi anlayabiliriz.

       Fatih Sultan Mehmet"in kurduğu, Sahn-i Seman Medreseleri"nde fizik, kimya, biyoloji, matematik, astronomi, mantık, felsefe, edebiyat gibi fen ve sosyal bilimler birlikte öğretiliyor, mucit ve kâşifler yetiştiriliyordu. Havan topunu ilk icat eden Fatih"tir. Barutu ateşli silahlarda ilk kullanan Osmanlılar"dir. İlk uçan insan bir Türk"tür. Mimar Sinan hâlâ aşlamamıştır. Bir Itrî, bir Dede Efendi henüz geçilemedi. Bir Gazali yetişmedi. Süleymaniye Kütüphanesi hâlen Dünyanın en çok el yazması eser bulunduran kütüphanesidir. Ancak mâzide kalmış bu hâmasî destanlara bakıp iç geçirmektense, davranıp "Eski hâl muhâl, ya yeni hâl, ya izmihlâl" deyip, gayrete gelmenin zamanın çoktan geldiğini ve geçmek üzere olduğunu fark etmeliyiz.

Çevrimdışı aycoregi

  • Çalışkan
  • ****
  • İleti: 600
  • Karizma Puanı: 84
Beyin fırtınası
« Yanıtla #1 : 29 Ekim 2007, 12:12:23 »
TEŞEKKÜRLER...ellerinize sağlık Fatoş Öğretmenim 560a
+1
Bütün renkler hızla kirleniyordu;
Birinciliği beyaza verdiler.
                                               Özdemir ASAF