Gönderen Konu: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)  (Okunma sayısı 89119 defa)

0 Üye ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #480 : 20 Mart 2011, 00:36:27 »

hayatın acı gerçeği.... tsunami....


Çevrimdışı e.t.

  • elif
  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 5.099
  • Karizma Puanı: 1090
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #481 : 20 Mart 2011, 00:37:04 »
offf.çok korkunç..

Çevrimdışı asumanvedat

  • asuman
  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 5.334
  • Karizma Puanı: 1069
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #482 : 20 Mart 2011, 01:05:59 »

Çevrimdışı asumanvedat

  • asuman
  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 5.334
  • Karizma Puanı: 1069
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #483 : 20 Mart 2011, 01:06:43 »
fotoğaf ürkütücü........ALLAH korusun

Çevrimdışı e.t.

  • elif
  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 5.099
  • Karizma Puanı: 1090
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #484 : 20 Mart 2011, 01:09:57 »
dediğiniz fotoğrafa baktım öğretmenim...çok ilginç....bir püf noktası vardır elbet...çok inceleyemedim..ama ...birini saçı birinin ayağı kayınca başka bir insan gibi bütün oluşturuyor sanırım..

Çevrimdışı asumanvedat

  • asuman
  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 5.334
  • Karizma Puanı: 1069
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #485 : 20 Mart 2011, 01:11:55 »
bende çözemedim.... 380a 380a 380ahani bilen varsa kafamı yormıyayım dedim....

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #486 : 20 Mart 2011, 10:50:38 »
kalp haritası için asuman hocama,tusunami resmi için yoldaşıma ve güzel yorumları için elifime...+1
İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!

Çevrimdışı dbhi

  • Yönetim K.Ü
  • Sanat Kurdu
  • *
  • İleti: 7.078
  • Karizma Puanı: 2256
  • Dünyaya karşı nazik olun...
    • http://alanay-alanaysblog.blogspot.com/
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #487 : 20 Mart 2011, 11:39:34 »
Hikayeye göre bir kral sabah gezintisi sırasında bir dilenciye rastlar.
... "Dile benden ne dilersen" diye soran krala dilenci gülerek "sanki
benim her dileğimi gerçekleştirebilecekmiş gibi soruyorsunuz" der. Kral
bu cevaba şaşırır ve sohbet ilerler. "Pek tabii her dediğini yerine
getirebilirim. Sen söyle bakalım ne istiyorsun?" "Söz vermeden önce iki
kez düşünün kralım" der. Dilenci sıradan bir dilenci değildir.

Kral
ısrar eder. "Ne istersen iste sana verebilirim. Ben güçlü bir kralım.
Yerine getiremeyeceğim hiçbir dileğin olamaz" der. Bunun üzerine
dilenci elindeki kâseyi krala uzatır ve "bu kâseyi herhangi bir şeyle
doldurabilir misiniz?" diye sorar. Kral bir kahkaha atar ve vezirine
kâseyi altınla doldurmasını emreder. Kâse dolup taşmakta ama sonrasında
hemen boşalmaktadır. Altınlar buhar olup uçmaktadır sanki. Kral onuru
kırılır.

Bir dilencinin kâsesini dolduramadığı ülkede kulaktan
kulağa yayılır. Giderek pırlantalar elmaslar yakutlar akıtılır kâseye.
Ne var ki kâsenin dibi yoktur sanki. Dolup taşmasına rağmen kâse
sürekli olarak boş kalmaktadır. Kral yenik düşmüştür. Dilenciye yakarır:
"Tamam tamam sen kazandın". "Dileğini yerine getiremedim ama lütfen
bana kâsenin neden yapılmış olduğunu söyle" der. "Çok basit" diye
yanıtlar dilenci. "İnsan dimağından yapılmıştır.

Yani insanın
arzu ve isteklerinden. Doymak bilmez oluşu bundandır. Bu gerçeği bir kez
kavrarsan yaşantın değişir. İstek dediğin nedir ki! İstek ulaşılana
kadar belli bir süre heyecan veren bir duygudur. Örneğin bir iş
istersin... Bir araba... Ev... Eş... Bir başka şey!.. Tek tek her birini
elde ettiğinde her şey anlamını yitirir. Neden? Çünkü beynin aklın
onları dışlar. İş senin araba da garajdadır ve artık istek
uyandırmamaktadır. Heyecan onu elde ettiğinde sönüp gitmiştir.

Gene
boşluğa düşer yeni bir istek yaratmak zorunda kalırsın. İstek
doyumsuzluk uyandırır ve giderek bir ’dilenci’ olursun. Bir istekten bir
diğerine çırpınıp durursun. Amacına ulaşır ulaşmaz bir yenisini
yaratırsın. İsteğin bu yönünü kavradığında yaşamının dönüm noktasındasın
demektir. Bu durum ancak seni mutlu edecek şeyleri dışarıda değil
kendi içinde aradığın zaman gerçekleşir. Ve gerçek tatmine ve mutluluğa
ancak o zaman erişirsin" der. Gelelim hikayenin verdiği derslere: Kral
bile olsanız bir dilenciden bile öğrenebileceğiniz çok önemli yaşam
dersleri olabilir.

Gerçek mutluluk insanın içinde ve kendisinin
elindedir. Mutluluğu ve başarıyı yakalayamayanlar hatayı başka yerde
değil kendi içlerinde aramalıdırlar. Bir şeyi elde etme hırsı değil
elde ettikten sonra da onu istemeğe devam edebilme becerisi yaşamı
anlamlı kılar. Bir kralın dilenciye bir dilencinin de krala dönüşmesi
an meselesidir. Yaşam dilenmek için çok kısa dilenci olmak içinse çok
uzundur...

İyi ki gökyüzünde yıldızlar,Çiçekler şükür ki yeryüzünde...Yoksa kimbilir ne zahmetle toplayabilirdik onları renk renk...Kimbilir nasıl getirilirdi gökyüzünden , sevdiklerimize götürülecek çiçekler!

Çevrimdışı mahmuty

  • mahmuty
  • Uzman
  • *****
  • İleti: 1.584
  • Karizma Puanı: 522
  • Bildiğim herşeyi sevdiğim için biliyorum(L.Tolstoy
    • DOSTLUK
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #488 : 20 Mart 2011, 12:57:55 »
   Herşey insanın kendisinde bitiyor.
GÜLMEK GÜZELLİKTİR.

Çevrimdışı yoldaş

  • Yönetim K.Ü
  • Üstad
  • *
  • İleti: 14.457
  • Karizma Puanı: 4092
  • görsel tasarım uzmanı
Ynt: dbhi...hayatın içinden...(ben,siz ve dünya)
« Yanıtla #489 : 20 Mart 2011, 13:04:39 »
Hikayeye göre bir kral sabah gezintisi sırasında bir dilenciye rastlar.
... "Dile benden ne dilersen" diye soran krala dilenci gülerek "sanki
benim her dileğimi gerçekleştirebilecekmiş gibi soruyorsunuz" der. Kral
bu cevaba şaşırır ve sohbet ilerler. "Pek tabii her dediğini yerine
getirebilirim. Sen söyle bakalım ne istiyorsun?" "Söz vermeden önce iki
kez düşünün kralım" der. Dilenci sıradan bir dilenci değildir.

Kral
ısrar eder. "Ne istersen iste sana verebilirim. Ben güçlü bir kralım.
Yerine getiremeyeceğim hiçbir dileğin olamaz" der. Bunun üzerine
dilenci elindeki kâseyi krala uzatır ve "bu kâseyi herhangi bir şeyle
doldurabilir misiniz?" diye sorar. Kral bir kahkaha atar ve vezirine
kâseyi altınla doldurmasını emreder. Kâse dolup taşmakta ama sonrasında
hemen boşalmaktadır. Altınlar buhar olup uçmaktadır sanki. Kral onuru
kırılır.

Bir dilencinin kâsesini dolduramadığı ülkede kulaktan
kulağa yayılır. Giderek pırlantalar elmaslar yakutlar akıtılır kâseye.
Ne var ki kâsenin dibi yoktur sanki. Dolup taşmasına rağmen kâse
sürekli olarak boş kalmaktadır. Kral yenik düşmüştür. Dilenciye yakarır:
"Tamam tamam sen kazandın". "Dileğini yerine getiremedim ama lütfen
bana kâsenin neden yapılmış olduğunu söyle" der. "Çok basit" diye
yanıtlar dilenci. "İnsan dimağından yapılmıştır.

Yani insanın
arzu ve isteklerinden. Doymak bilmez oluşu bundandır. Bu gerçeği bir kez
kavrarsan yaşantın değişir. İstek dediğin nedir ki! İstek ulaşılana
kadar belli bir süre heyecan veren bir duygudur. Örneğin bir iş
istersin... Bir araba... Ev... Eş... Bir başka şey!.. Tek tek her birini
elde ettiğinde her şey anlamını yitirir. Neden? Çünkü beynin aklın
onları dışlar. İş senin araba da garajdadır ve artık istek
uyandırmamaktadır. Heyecan onu elde ettiğinde sönüp gitmiştir.

Gene
boşluğa düşer yeni bir istek yaratmak zorunda kalırsın. İstek
doyumsuzluk uyandırır ve giderek bir ’dilenci’ olursun. Bir istekten bir
diğerine çırpınıp durursun. Amacına ulaşır ulaşmaz bir yenisini
yaratırsın. İsteğin bu yönünü kavradığında yaşamının dönüm noktasındasın
demektir. Bu durum ancak seni mutlu edecek şeyleri dışarıda değil
kendi içinde aradığın zaman gerçekleşir. Ve gerçek tatmine ve mutluluğa
ancak o zaman erişirsin" der. Gelelim hikayenin verdiği derslere: Kral
bile olsanız bir dilenciden bile öğrenebileceğiniz çok önemli yaşam
dersleri olabilir.

Gerçek mutluluk insanın içinde ve kendisinin
elindedir. Mutluluğu ve başarıyı yakalayamayanlar hatayı başka yerde
değil kendi içlerinde aramalıdırlar. Bir şeyi elde etme hırsı değil
elde ettikten sonra da onu istemeğe devam edebilme becerisi yaşamı
anlamlı kılar. Bir kralın dilenciye bir dilencinin de krala dönüşmesi
an meselesidir. Yaşam dilenmek için çok kısa dilenci olmak içinse çok
uzundur...



çok güzeldi dolunaycığım... teşekkürler paylaşım için +1